İçeriğe geç

Saat kaçta matkap çalıştırılır ?

Saat Kaçta Matkap Çalıştırılır? Gücün, Gürültünün ve Vatandaşlığın Siyaseti

Bir siyaset bilimci olarak, toplumun gündelik ritimlerinde saklı iktidar biçimlerini gözlemlemek en az seçim sonuçları kadar öğreticidir. Matkap sesi, ilk bakışta sıradan bir teknik uğraş gibi görünür. Ancak “Saat kaçta matkap çalıştırılır?” sorusu, aslında iktidarın sınırlarını, yurttaşlık bilincini ve kamusal alanın sessiz çatışmalarını açığa çıkarır. Çünkü her ses, her eylem gibi matkap da bir güç ifadesidir — kimin ne zaman, ne kadar yer kaplayabileceğini belirleyen görünmez bir politik düzenin parçasıdır.

Gürültünün Siyaseti: İktidarın Zamanı

Gürültü, yalnızca fiziksel bir olgu değil; aynı zamanda bir iktidar dilidir. Birinin duvar delmesi, diğerinin sessizliğini ihlal eder. Kamusal alanda matkap sesi, bireyin “ben buradayım” deme biçimidir. Ancak bu sesin ne zaman çıkabileceğini belirleyen yasalar, toplumsal sözleşmenin sessiz uzantılarıdır.

Bu açıdan bakıldığında, “saat kaçta matkap çalıştırılır?” sorusu, devletin mikro düzeydeki iktidarını temsil eder. Belediyeler, apartman yönetmelikleri ve gürültü yasaları aracılığıyla bireylerin “gürültü hakkını” sınırlar. Bu sınır, sadece huzuru değil, düzenin korunmasını da amaçlar. Çünkü düzen, siyasal bir kategoridir; ve sessizlik, çoğu zaman iktidarın en sessiz aracıdır.

Kuralların Ardındaki İdeoloji: Sessizlik Kimin Hakkı?

Toplumlarda sessizlik, çoğunlukla iktidarın ayrıcalığı olmuştur. Tarih boyunca güçlü olanlar konuşmuş, zayıflar susmuştur. Gürültü üretmek, görünürlük kazanmanın bir yolu haline gelmiştir. Bugün, kent yaşamında matkap sesinin rahatsızlık yaratması, aslında “kim gürültü çıkarabilir, kim sessiz kalmalıdır?” sorusunun modern bir tezahürüdür.

İdeolojik düzlemde, bu durum neoliberal bireyciliğin bir yansımasıdır: herkesin kendi çıkarı, kendi evi, kendi zamanı vardır. Ancak bu bireysellik, toplumsal uyumu ve kamusal duyarlılığı aşındırır. Gürültü kirliliği, sadece kulakları değil, toplumsal bağları da yorar. Matkap sesinin yankısı, ortak yaşamın duvarlarında çatlaklar oluşturur.

Erkek Gücü ve Kadın Katılımı: Gürültünün Cinsiyeti

Siyaset, her zaman cinsiyetli bir alandır. Matkap sesi de bu bağlamda “erkek gücünün” sembolü olarak okunabilir. Mekâna hâkim olma, üretim ve teknik kontrol… Erkeklik, modern dünyada sıklıkla “araç kullanmak”, “duvar delmek” ya da “onarım yapmak” gibi eylemlerle özdeşleştirilmiştir. Bu eylemler, sessizce, eril iktidarın gündelik ritüelleri haline gelir.

Kadın bakış açısı ise genellikle demokratik katılım ve toplumsal etkileşim odaklıdır. Kadınlar, “ne zaman matkap çalıştırılır?” sorusunu yalnızca teknik değil, sosyal bir mesele olarak görür. Çünkü gürültü, topluluk içinde bir ilişki biçimidir. Birinin matkabı çalıştırması, diğerinin çocuğunu uyutamaması anlamına gelebilir. Bu farkındalık, siyasal katılımın özüdür: kendi hakkını savunurken başkasının hakkını da gözetmek.

Kurumlar ve Vatandaşlık: Gürültünün Yasası

Yasalar, matkap sesinin bile politikasını belirler. Türkiye’de Çevresel Gürültünün Değerlendirilmesi ve Yönetimi Yönetmeliği, gündüz 07.00-19.00, akşam 19.00-23.00 ve gece 23.00-07.00 arasında farklı sınırlar koyar. Bu, sadece teknik bir düzenleme değil, bir vatandaşlık sözleşmesidir. Çünkü vatandaş olmak, yalnızca oy vermek değil; başkalarının sessizliğine saygı duymaktır.

Siyaset bilimi açısından bu durum, kamusal düzen ile bireysel özgürlük arasındaki klasik gerilimin küçük bir örneğidir. Ne zaman delik açabileceğimizi belirleyen şey, özgürlük değil; toplumsal uzlaşıdır. Ve bu uzlaşı, demokratik olgunluğun göstergesidir.

Provokatif Bir Soru: Matkap mı, Mikrofon mu?

Peki, bugün gürültüyü kimin çıkardığına karar verme hakkı kimde?

– Matkapla duvarı delen birey mi, yoksa sessizlik talep eden toplum mu?

– Mikrofonu eline alan siyasetçi mi, yoksa sesini duyuramayan yurttaş mı?

– Gürültü çıkaran mı güçlü, yoksa sessiz kalabilen mi?

Bu sorular, aslında demokrasinin akustik sınırlarını belirler. Çünkü her ses, bir güç iddiasıdır; her sessizlik, bir boyun eğme veya bilinçli direniş olabilir.

Sonuç: Gürültünün Zamanı, Toplumun Aynası

Saat kaçta matkap çalıştırılır?” sorusu, yalnızca bir apartman kuralı değildir. Bu, toplumsal duyarlılığın, vatandaşlık bilincinin ve iktidar algısının mikro düzeydeki yansımasıdır. Saat, yalnızca zamanı değil; toplumsal olgunluğu da ölçer.

Matkabın sesi, bazen özgürlüğün yankısıdır; bazen de başkasının huzuruna saplanan bir gürültüdür.

Belki de asıl mesele şu:

Gerçek demokrasiyi, herkesin istediği saatte matkap çalıştırabildiği bir toplumda mı; yoksa kimsenin gürültüsünün diğerinin sessizliğini bastırmadığı bir düzende mi aramalıyız?

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

şişli escort bonus veren siteler
Sitemap
betci