İçeriğe geç

5 vakit namaz nasıl geldi ?

5 Vakit Namaz Nasıl Geldi?

İzmir’de yaşayan, 25 yaşında, arkadaş ortamında sürekli espri yapan ama içten içe her şeyi fazla düşünen biri olarak, bazen gündelik hayatta insanı gerçekten düşündüren konulara takılıp kalıyorum. “5 vakit namaz nasıl geldi?” sorusu da tam olarak böyle bir şey. Hani böyle düşüncelere dalıp, kafamda sorgularken bir yandan da gülmeye başlıyorum. Çünkü bu sorunun cevabını ararken, bazen kendimi garip bir mizah anlayışının içine düşmüş gibi hissediyorum. Ama nedense de her şeyin bir cevabı olmalı, değil mi?

İlk Namaz: Sabahın Köründe Kalkmak

5 vakit namaz nasıl geldi? Hadi gelin, işin içine biraz mizah katıp bakalım. Namaz, aslında sabahın köründe kalkıp Allah’a yönelmekten başlıyor. Yani, ilk namaz sabah namazı. Söz konusu sabah namazı olunca, herkesin yaşadığı bir olgu var: “Ya şu alarm çalmadan önce, uykunun en derin yerindeyken, bir 5 dakika daha uyusam ne olur?” Düşünüyorum bazen, sabah namazına kalkmak zorunda kalmasam belki de saatlerce uyurum, kim bilir. Ama işte, sabah kalkıp abdest almak, sonra da “Ya Allah, bismillah” diyip namaza başlamak… İnsanın sabahı nasıl bu kadar kutsal hale geldi, çok da bilmiyorum.

Güzel bir şey aslında sabah namazı, hani güne doğru başlamak, sakin bir ruh haliyle başlamak falan… Ama yeri geliyor, sabahları uykudan uyanıp elini yüzünü yıkarken diyorum ki, “Ya acaba Allah sabahın o saatinde bir kahve içip sohbet etmeyi de sever miydi?” Bunu düşünmek bile keyifli, çünkü o saatlerin bir tür huzur verdiğini kabul ediyorum.

Öğle Namazı: “Öğle Arası Duygusal Çöküş”

Öğle namazı işin tam ortasında geliyor. Yani gündelik hayatın tam ortasında, o yorgunlukla. Düşünsenize, sabah işe gitmişsiniz, yoğun bir gün geçirmişsiniz ve o anda biraz kendinizi kötü hissediyorsunuz. “Ya Allah, öğle namazını kılmayı unuttum mu?” diye panikleyip telefonu elinize alıyorsunuz. O an fark ediyorsunuz ki, öğle namazı aslında günü toparlamak için bir fırsat. İçsel bir refresh yapma zamanı!

Öğle namazı kılarken, genelde aklımdan şu geçiyor: “Şu an gerçekten ne yapıyorum?” Yani, bazen yalnızca bir dakikalığına bile olsa, bu dua ve ibadet anı, bir kaç saniyeliğine de olsa bir düşünme alanı yaratıyor. Ama her seferinde diyorum ki, “Ya bir dakika, ben bu kadar zamanda iş görüşmesi mi yapıyordum? Çalışmaya, düşünmeye, her şeyi plana dökmeye devam mı ediyorum? O zaman öğle namazında biraz yavaşlayıp ne oluyor, bu beden nereye gidiyor, diye düşünmeliyim.”

İkindi Namazı: Kafanın Dağılması

İkindi namazı… Hah, işte burada tam bir kurtuluş anı. Günün yoğunluğu, işler, kafada dönüp duran düşünceler… “Ya ama ben ikindiyi kılmayı unuttum galiba, değil mi?” Evet, bazen bu düşünce geldiğinde kendime çok sinirleniyorum. Çünkü ikindi namazı işte günün ortasına yakın bir zaman diliminde, bazen işlerim arasında kaybolduğum bir an geliyor. İkindi vakti geldiğinde insan bir şekilde fark ediyor ki, belki de sabah yaptıkları bir kenara, öğle sonrası için tüm planlar yeniden gözden geçirilmelidir.

İçimden bir ses diyor ki: “Bunu unutma, İkindi vakti; senin için biraz kafa dinlemeni sağlar.” Ama bir taraftan da soruyorum kendime: “Ya bir gün vaktinde kılmazsam, sabahları nasıl uyanırım, bir dahaki sabah alarmı çaldığında?” Ne diyeyim, ne yazık ki ikindi vakti de işin bir parçası.

Akşam Namazı: Güne Veda

Akşam namazı… İşte, o an! Güne veda etme vakti. Akşam namazını kılarken düşündüğüm ilk şey şu oluyor: “Ya bu kadar zaman geçti, bak, akşam oldu. Yani günü gerçekten nasıl geçirdim?” Bu sorular her zaman kafamda dönüp duruyor. İnsan gerçekten, gündelik hayatta öylesine meşgul oluyor ki, bir anda akşam namazı vaktinin geldiğini fark ediyorsun. “Ya Allah, teşekkür ederim, sağ salim bu vakte geldik!” demek de bir başka rahatlatıcı duygu oluyor.

Ama işte bu da demek oluyor ki, “Ya, akşam ezanı çalmadan hemen önce, akşam yemeğinden önce veya arkadaşla buluşmaya gitmeden önce kılmak gerekiyor ya, ne diyeyim…” Gerçekten de akşam vakti insanı dinginleştiriyor.

Yatsı Namazı: Uykuya Geçiş

Son olarak, yatsı namazı… Bu vakit de tam uyumadan önce! “Allah’ım, ne kadar güzel bir gün geçirdik, sana şükürler olsun!” dedikten sonra yatak rahat bekliyor. Bazen, “Benim bu kadar çok dua edip yatmaya başlamam ne kadar doğal?” diye düşünmeden edemiyorum.

Yatsı vakti, her şeyin geçiş aşaması gibi. Kafamdaki düşüncelerle uykuya geçiş yapmak. O an, bir yandan dua ediyorum, bir yandan “Ya, acaba sabah namazı için kaçta uyanırım?” diye kaygı duyuyorum. Sonra diyorum ki, “Yatsı namazını kıldık, her şey güzel, uykum da geldi. Ya sabah ne olur, kim bilir?”

Sonuç: Namaz, Günün Her Anında

5 vakit namazın her biri, aslında gündelik hayatın içinde önemli bir yer tutuyor. Bazen hızlıca geçiştiriyorum, bazen de derin derin düşünerek kılıyorum. Ama her zaman olduğu gibi, bu sorulara düşünerek cevaplar bulmak bile zaman zaman insanı rahatlatıyor. Önemli olan, her bir vakitte o anın farkında olmak. Namaz, bir yönüyle insanı daha bilinçli hale getiriyor. Sadece o vakitleri kaçırmamak yetmiyor, her birini içsel bir sorgulama olarak görmek gerekiyor.

Neyse, şimdi akşam namazı vakti… Hem belki de arkadaşlarla bir kahve içmeden önce kılmamda fayda var!

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

şişli escort bonus veren siteler
Sitemap
betci